Tarihi ve kültürel yapısıyla İspanya’nın sembol şehirlerinden birisi olan Toledo dünya mirası listesinde yer alan ve yürüyerek zevkle gezilen bir şehir. Çoğu yokuş olan dar sokakların hepsi Zocodover Meydanı’nda birleşiyor. Alcántara Köprüsü ile 13. yüzyılın sonlarında inşa edilen San Martin Köprüsü Tajo Nehrinin iki yakasını birbirine bağlayan güzel yapılar. İspanyol gotik katedrallerinin en iyi örneği olarak kabul edilen Toledo katedrali gerçekten görülmeye değer bir yapı.Şehirde yarım gün ve bir gece kalabilme imkanımız nedeniyle fazla bir süremiz olmasa da Tunca’nın burayı daha önceden biliyor olması bize yine de hızlı bir tur imkanı sağlıyor. Kale ve katedrali, surların yemen yakınındaki meydanları büyük bir keyifle geziliyor. Dostum Emrah haçlı seferleri zamanında Toledo’nun avrupanın silah başkentlerinden en önemlisi olduğunu ve orduların silah ihtiyacının önemli ölçüde bu şehirden karşılandığını anlatmıştı. Tabii en önemlisi de Vatikan’ın (papalık) buradaki silah sanayisinin ortağı olmasıymış. Yani gördüğünüz gibi çağlar değişse de mantalite hep aynı kalıyor. Toledo özellikle Madrid’e yakınlığı nedeniyle başkente gelenlere güzel bir alternatif oluyor.
Toledo çeliği, özellikle de kılıçları, MÖ 1. yüzyıldan beri ünlü imiş ama buna bir de nefis badem ezmesini ilave etmek gerekiyor.