FRANSA – Dunkerque – Mimoyecques – Batterie Todt – Cape Griz – Eperlecques – La Coupole – Ağustos 2015

Fransa’nın atlantik kıyısındaki bu güzel ve şirin sahil kasabası asıl ününü bu yönünden değil 2. Dünya savaşındaki bir trajediden almış. Dinamo operasyonu adıyla bilinen olayda, 1940 Mayıs sonunda geri çekilmek zorunda kalan İngiliz ve Fransız askerlerinin 400.000 kişi halinde Dunkerque limanında sıkışması ve Alman saldırılarıyla mücadelesi anlatılır. Daha limanda bağlı iken batan gemilerde yaşanan can pazarı ve 68.000 kayıp bu olayın acı tarafıdır. Ancak geride kalan 332.000 askerin İngiltere’ye tahliyesinin sağlanmış olması nedeniyle bu savaş müttefikler adına bir zafer olarak değerlendirilmektedir. Bu savaş sırasında Hitler’in verdiği dur emri sayesinde oluşan 48 saatlik süre müttefiklerin tahliyesinin gerçekleşmesini sağlamıştır. Hala bu emrin nedeni merak edilmektedir.

DSC02824
Ostend’ten ayrıldıktan yaklaşık 1 saat sonra Fransa topraklarında ve Dunkerque’deyiz. Maalesef saat 16.00’da kapanan müzeyi kıl payı ile kaçırınca sahili gezip güzel bir crep yiyerek teselli ediyoruz kendimizi.

DSC02825

DSC02826

DSC02827

Dunkerque’de müzeyi kaçırınca daha fazla oyalanmadan dönüşe geçiyoruz. Yarın yine Fransa’ya geri dönüp bu sefer Calais tarafına gideceğiz. Hedefimiz 2. Dünya savaşının önemli ögelerinden V1, V2 V3 üsleri. Hitler’in günümüzdeki nükleer füzelerin temelini oluşturan bu füzeleri tasarlayıp uygulamaya koyduğu, ancak pek de istediği amaca ulaşamadığı bu üs’lerde yine de dönemin Alman teknolojisinden etkileneceğiz.

Yol planlaması ve ekonomisi gereğince önümüzde St.Omer’in 30 km. yakınında bulunan Mimoyecques var. Burası bir V3 üssü olarak inşa edilmiş. V1 ve V2’lerden beklediği sonucu elde edemeyen Nazi Almanya’sının günümüz nükleer füzelerinin ana fikri ve belki de öncüsü (her ne kadar başarısız da olsa) olan V3 hayali burada başlayıp bitmiş. Tamamı yer altında olan bu etkileyici devasa tesisin amacı günde 3.000 adet atış sağlayacak ve komşu İngiltere’yi perişan edecek bir güce erişmekti. Ancak V3’ün planlama zamanı artık Alman’lar için çok geç bir zamandı. Savaşta gerilemenin başladığı ekonomik sıkıntıların baş gösterdiği bu dönemde yine milyonlarca Alman markı buradaki tünellere gömüldü. Proje neredeyse daha doğamadan ve doğru dürüst tek bir V3 roketi ateşlenemeden sona erdi. Bu tarihlerde (1944) Fransa’nın bu bölgesinin tamamı müttefik bombardımanı altındaydı ve V3 üssünün de tespiti ve bombalanması çok gecikmedi. Aslında fotoğraflardan da göreceğiniz gibi üs bu bombardımanlardan çok etkilenmedi ama lojistik desteğinin kesilmesi ve gerekli teknolojik yatırımın yapılamaması sonucunda adeta ölü doğmuş oldu.DSC02829

DSC02830

DSC02832

DSC02838

DSC02840

Müze çıkışında, hemen çok yakında önemli bir bataryanın var olduğunu öğrenip, direksiyonu deniz tarafına çeviriyoruz. Batterie Todt. Adını burayı inşa eden mimarından alan bu bunker ve silah kompleksi tüm heybetiyle karşımıza çıkıyor. Giriş ücreti 7.-€

DSC02841

Sadece 1942 ve 1944 yılları arasında varlığını sürdürebilen, ancak Atlantik duvarının en önemli parçalarından birisi olan bu bunker İngiltere’ye karşı oldukça yakın bir pozisyonda konuşlandırılmış. 380mm.lik Krupp toplarıyla da oldukça ciddi bir tehdit özelliğine sahip olsa da beklenen çıkartmanın bu bölgede gerçekleşmemiş olması nedeniyle pek de bir işe yaramamıştır. Yine de bugün için iyi korunmuş yapısıyla oldukça başarılı bir müzeye dönüşmüş durumda.

DSC02843

DSC02850

DSC02851

DSC02856

Bunkerin ömrü 1944 Haziranındaki ünlü Normandiya çıkartmasından kısa bir süre sonra Kanada’lı birliklere teslim olmasıyla sona ermiş.

Bunkere oldukça yakın bir mesafede olan ünlü Cap Gris – Nez noktasına yürüyoruz. Bu nokta Fransa ile İngiltere’nin birbirlerine en yakın oldukları yer. Şansımıza hava da oldukça açık olduğundan çıplak gözle dahi karşı taraf yani İngiltere’yi rahatlıkla görebiliyoruz.

DSC02861

Sırada V1 ve V2’lerin beraberce üretilip fırlatıldıkları Eperlecques var.

DSC02869

DSC02870

1943 mart ayı ile 1944 temmuz ayı arasında yoğun bir faaliyet gösteren bu üs’de V1 ve V2 füzeleri özellikle İngiltere’nin canını oldukça yakmış. Zira normal bir hava saldırısından sirenler sayesinde haberdar olup, sığınıklara kaçma fırsatı bulan İngiliz halkı, son derece sessiz ve sinsi bu silahlar tepesinde patlayıncaya kadar kaçma fırsatı bulamadan can vermekteydi. Ancak yeri belli olduktan sonra müttefiklerin yoğun bombardımanına maruz kalan üs tam anlamıyla ve tüm gücüyle devreye girecek fırsatı bulamamıştır. Le blockhaus’a giriş ücreti 8.-€

DSC02873

Üs inşaatı sırasında yine her yerde olduğu gibi toplama kamplarında tutulan (başta yahudiler olmak üzere) mahkumlar kullanılmış. Mahkum transferi de işte bu vagonlarla yapılmış.

DSC02876

Girişten itibaren oldukça güzel bir orman içerisinde yürümeye başlıyoruz.

DSC02878

DSC02882

Çevredeki muhtelif savunma silahları, radar önünden devam edince devasa üs karşımıza çıkıyor.

DSC02885

Üssün arka tarafına dönünce müttefik bombardımanının sonuçlarını da görüyoruz.

DSC02890

Tura devam ve işte üssün girişi.

DSC02894

İçeride karşımıza önce V2 füzesi çıkıyor. Resimde gördüğünüz gibi dik pozisyonda raylı bir sistem üzerinde üs dışına çıkarılan füzelerin iki ayrı fırlatma rampasından yolculuklarına başladıkları anlaşılıyor.

DSC02898b

Balistik füzelerin babası sayılan bu füze sıvı yakıtlı bir roket motorundan aldığı güçle hareket ediyor. Savaş sırasında yaklaşık 3.000 adet V2 Londra, Antwerpen ve Liege şehirlerini vurmuş. Yine tahminen 9.000 kişinin ölümüne yol açtığı düşünülüyor bu füzelerin. 1944 yılında hayata geçip aynı yıl faaliyetine son veren bu füzelerin mucidi olan Werhner von Braun Almanya’nın çöküşüyle birlikte tüm ekipman, personel ve kayıtlarıyla Amerikan güçlerine transfer olmuş. Von Braun bir yıl sonra Japonya’ya atılacak iki atom bombasının da arkasındaki isim olacaktır.

Üssün dışına çıktığımızda ise yatay fırlatma rampasında gönderilmeyi bekleyen V1’le karşılaşıyoruz.

DSC02905

Uçan bomba olarak da bilinen V1’ler pulsejet motorlu bir tür küçük insansız uçak diye de düşünülebilinir. V2 öncesinde yaklaşık 30.000 adet üretilen bu silahların 10.000 tanesi Londra’yı hedeflemiş. Ancak amacına ulaşan V1 sayısı 2.419 olmuş. 6.200 civarında ölüme yol açan füzelerden yaklaşık bir 10.000 tanesi de Belçika’yı hedef seçmiş. 250 km menzili olan bu füzeler saatte 630 km hızla yol alırken üzerlerinde 850 kg savaş başlığı taşıyabiliyorlardı. Hedefe ulaştığı radardan görülen füzelerin motoru kapatılıyor ve böylece düşmeleri sağlanıyordu.

DSC02908b

DSC02910

Önümüzde bu turun son durağı olan bir diğer V2 üssü olan La Coupole var. Aynı diğer üsler gibi 1943/1944 dönemine ait bu üssün de hedefi ürettiği V2’lerin kısıtlı bir bölümünü gönderebildiği İngiltere’dir. En büyük özelliği devasa beton kubbesi olan bu yapıda oldukça büyük ölçekli akaryakıt depoları da düşünülmüş. Ancak aynı diğer komşuları gibi, varlığının öğrenilmesiyle birlikte yoğun bombardıman ve hemen arkasından gerçekleşen çıkartma nedeniyle kendisinden bekleneni verememiştir.

DSC02911

DSC02913

DSC02915

DSC02918

DSC02919

DSC02920

Ve işte tüm bu hikayenin mimarı olan Werhner von Braun. Hitler’e olan hizmetinden hemen sonra Amerika’nın hizmetine giren ve insan katliamlarına verdiği servisi sürdüren bu değerli bilim insanı (!) 10 yılı aşkın bir süre Amerika’nın silah sanayinde çalışmıştır.

DSC02924

Böylece Fransa’nın kuzey batısında Belçika sınır bölgesinde yaptığımız turları tamamlayarak çok güzel geçen bir geziye daha noktamızı koyuyoruz.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s